Site sahipleri ve yoneticileri sitelerini arama motorlari icin optimize etmeye 1990’li yillarda, ilk
arama motorlari webi taramaya basladiklarinda basladi. Arama motorlarini yaptigi sey, sitelere tek tek gidip butun site bilgilerini almak ve kendi server’larina aktarmakti. Bundan sonra da arama motoru isleyicisi eldeki site bilgilerini tasnif edip anlamlandirmaya calisiyordu. İlk arama motorlari algoritmalari sitede verilen meta tag gibi unsurlari esas almaktaydi. Meta tag’lar site icerigi hakkinda bilgi vermekteydi. Ancak bazi site sahipleri bunun da suyunu cikarip, 1000 gosterim basina olan reklam gelirlerini arttirmak icin site icerigiyle ilgili olmayan bir cok kelimeyi meta tag’a koyarak bu basit algoritmayi kandirmaya basladilar… bu yuzden site sahiplerinin kolayca degistirebilecegi bilgilere mahkum ilk arama motorlari suistimal edildi durmadan.
Bu yuzden, arama motorlari kimsenin kolayca suistimal edemeyecegi ve en ilgili sonuclari ust siralarda cikaracak cok daha karmasik algoritmalar gelistirmeye basladi. İste Google’un kuruculari olan Larry Page ve Sergey Brin de (bu arada ben ikisiyle de San Francisco’da tanistim, bunu da sonra anlatirim…) bu siralarda sitelerin degerlerini belirleyen bir matematil algoritmasi gelistirdi. Bu algoritma PageRank denilen belli bir siteye verilen linklerin kalitesini ve miktarini hesaplayan bir sayiyi bulmaktaydi. Aslinda, temelde yapmak istedikleri bir sitenin diger sitelerce ne kadar tavsiye edildigini anlamakti. Boylece, cok tavsiye edilen bir site internet kullanicisin karsisina cikarilabilirdi. Ote yandan cok az tavsiye edilen (link verilen) bir sitede verilen bilgiler de daha az guvenilir olacakti. Bu felsefeyle Larry ve Sergey Google’u 1998’de kurdular.
Google’un oldukca basit ve sade tasarimi cok ilgi cekti. Ancak, Google’in asil gucunun dogru sonuclari cikarmada diger Yahoo, AltaVista, MSN gibi arama motorlarina gore daha basarili oldugu anlasildi. Bunda da Google’un sadece site ici degil site disi faktorleri dikkate ala
n PageRank teknolojisi etkiliydi. Zaten daha sonra diger arama motorlari da bu konuda Google’u takip etmistir. Yani sonuc olarak kisaca arama motoru SEO tarihine baktigimizda sunu acikca gormek mumkun; arama motorlari internet kullanicilarinin karsisina aradiklarini cikarabildikleri olcude ayakta durur. Bu yuzden arama motorlari ilgili sonuclari gosterebilmek icin algoritmalarini, suistimalci black hat SEO’culari (kara sapka SEO) engellemek icin durmadan gozden gecirirler.
Daha fazla bilgi :https://tr.wikipedia.org/wiki/Seo
Yorumlar
Yorum Gönder